Serzenip mi kendine gelecek yoksa silkenip mi kendine gelecek henüz bilemedi, dolaşıyor...

7 Kasım 2009 Cumartesi

İyi çocuk kötü çocuk...

İki tane dünya tatlısı, şirine mi şirine yeğenim var. Anneleri çalıştığı ve bugün bakıcıları olmadığı için onlara bakmak zorunda kaldım. Sorumluluk duygusunu şu yaşıma geldim, bir türlü sevemedim. Yemekleri, uykuları, oyunları, tuvaletleri derken bayağı işleri var. Ben de öyle sabırlı biri değilim. Hemencik sinirlenirim. Çok sevdiğim için katlanıyorum, başkasının olsa bir saat sabredemem. Hele ağladıklarında heralde dışarı atarım. Bunları öyle yapamıyorum tabi, ee bi de dışarı da atılmaz yani söylediğime bakmayın:)) Allahtan bunlar çok yaramaz değiller. 2,5 yaşında olanın eline bir tane ikea dergisi verdim. Sabahtan beri sayfalarını çeviriyor, bakıyor, dokunuyor, kendi kendine bir şeyler söylüyor. Ne anlıyor ondan anlamadım. Saatlerce baktı ona. Mobilyaların çanak çömleğin nesi cazip geldi merak ettim. Öteki ise babytv kolik bir kız. Biri tv izledi biri dergi karıştırdı. Bana da onlara yemek hazırlamak kaldı.

Çocukları öyle uzaktan seven, cee yapan, güldüğünde öpen, pışpışlayan biri değilim. Böyle rol kesen o cici kızlara da pek bir illet olurum. Hele sevgililerinin yanında dünden anneliğe hazırmış gibi numaralar yapıp onun gözüne girmeye çalışan iyi aile kızlarından hiç değilim. O kıza o bebeği bir saat emanet et, geri aldığında poposunun pişikli, ağzının aftlı, kolunun mor olduğunu görürsün. İşte çocuk sevmek denen şey böyle gösterişe dayanıyorsa ben çocuk sevmem. Kimin olursa olsun öyle bici bici yapıp, yalap şalap, annesine ya da erkek arkadaşıma yaranmak için kendimi maymun etmem. Seversem severim sevmezsem sevmem. Ben sevginin emek istediğini bilirim. Her zaman pırıl pırıl olmadıkları, gülücükler saçmadıklarını, agu gugu sesi çıkarırken altını doldurduklarını çok iyi bilirim. Yeğenlerinim dışındaki bebeklere düşman değilim sakın yanlış anlaşılmasın. Demek istediğim bu değil. Bu işin çok meşakkatli olduğunu söylüyorum. Çocuklara karşı çok sıcak durmam ama bu onları sevmediğimden değil, sevmenin bir takım sorumlulukları beraberinde getirdiğini düşündüğümdendir. Böyle işte, bu güzel, günlük güneşlik sıcak sonbahar günü evde mahsur kaldım. Perdeyi aralayıp dışarıya bakmadım bile. Sırf canım dışarı çıkmak ister ama çocuklarla çıkamam da kendimi yer bitiririm diye.

3 yorum:

  1. kardeş blog? :))))

    YanıtlaSil
  2. Modern mahpushanede 5-6 saatlik bir serüven:-)) Yaşam, yeğenlerle bir başka güzel oluyor Allah bağışlasın.
    İyi geceler,
    Sevgi ve saygıyla

    YanıtlaSil
  3. bıcırık günün sonunda halacığım bize sen bakabilirsin dedi:) severim çok severim ama her gün görürsem çok sevemem, bi de işim var tabi gitmek zorunda olduğum.

    YanıtlaSil