Serzenip mi kendine gelecek yoksa silkenip mi kendine gelecek henüz bilemedi, dolaşıyor...

7 Şubat 2009 Cumartesi

BUGÜNKÜ SERZENİŞİM...
Tarih tekerrürden ibarettir lafını her zaman çok sevmişimdir. Hayattaki kılavuzumdur diyebilirim. Severim sevmesine de, aldığım kararlarla ilgili olarak kendini bana hatırlatmasını hiç sevmem.
Bu laf için yanılmayı hiç bu kadar istememiştim. Ama yine haklı çıktım. Buruk bir haklılık bu. İstenen bir şey değil. Sadece sonucunu baştan bilmek ve ona hazır olmakla ilgili. Bilmekle elinize bir şey geçmiyor, insana dair zaaflar çoğu zaman sizi kör edebiliyor. Sonucunu bildiğiniz halde bilmemezlikten gelmek işinize geliyor ve her zaman olan, yine oluyor. Acı gerçek gelip yüzünüze vuruyor. Duvara tosluyorsunuz, yere düşüyorsunuz, her tarafınız parça pinçik oluyor, insanlığınızdan utanıyorsunuz. Ne oluyor sonuçta, kime ne oluyor? Yine size, hem de kendi kendinize etmiş oluyorsunuz. Akıllanmadım mı, uslanmadım mı diye soruyorsunuz kendinize? Tedavi ediyorsunuz kendinizi, kendi yöntemlerinizle sağaltıyorsunuz yaralarınızı ve ayağa kalkıyorsunuz. Kendinizi eskisinden daha güçlü hisssederek hem de.
Yalan bu, bir kandırmaca. Halbuki hiç de güçlü değilsiniz, savunma mekanızması devreye girmiştir sadece. Söylüyorsunuz bu yalanı kendinize, çok güçlüyüm, unuttum bir daha olmayacak, incinmeyeceğim diyorsunuz. Bunu yalnız diliniz söylüyor. Kalbinizde esen fırtınayı dindiremiyorsunuz. Bir müddet sonra şelale gibi akıyorsunuz yine. Pembe hayaller, tozpembe bulutlar, ayaklarınızın yerden kesilmesi filan. Bu kez tamamdır bu iş, işte beklenen buydu diyorsunuz. Öyle çok da ileriye gitmiyorsunuz. Tam da kötü talihimi yendim, şeytanın bacağını kırdım dediğiniz, içinizde bir umut ışığı belirdiği anda birden görünmeyen birisi ya da bir güç itiyor sizi yere. Bulutlar kararıyor, ışıklar sönüyor, hayaller dağılıyor. Ne olduğunuzu anlamıyorsunuz bile. Kalkıp toparlanacak gücünüz yok. Şiddeti eskisinden hiç de az değil. Hani böyle olmayacaktı, hani içiniz acımayacaktı. Hani dağlara karşı durabilecek güçteydin. Yalanmış, koca bir yalan! Netice değişmiyor işte. Yine inciniyorsunuz, yine kendinize ediyorsunuz, yine toslayıp yine dökülüyorsunuz. Tarih tekerrür ediyor işte. Edecek de. Önlem alayım diyorsunuz, fakat bunu en az 15 yıldır diyorsunuz. Bir 15 yıl daha geçsin aynı lafı yine tekrarlayacaksınız. İnsan diye bir yaratıksınız çünkü. Kendi sonunuzu kendiniz belirlemekten yoksunsunuz. İster öyle ister böyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder