Serzenip mi kendine gelecek yoksa silkenip mi kendine gelecek henüz bilemedi, dolaşıyor...

12 Şubat 2012 Pazar

empati


Nam-ı değer oyunum. Onu meydana getirmek tam bir yılımı aldı. Şimdi onun ete kemiğe bürünmüş halini görmek istiyorum. Bunu gerçekten çok görmek istiyorum. Devamının gelmesi için buna ihtiyacım var. Yoksa ötekiler gibi bilgisayarımın hafızasında unutulup gidecek. Oynanmasını görmek için bir yıl daha beklemek istemem. İçindeki şevkin kırılmaması lazım, sonra hevesim kaçıyor, kağıda kaleme dokunmuyorum. Herşeyin değerinin ambalajla ölçüldüğü zamanlardayız. Vitrin önemli, pazarlama önemli, çevre önemli, ilişkiler önemli. Bunların hiçbirisi ben de yok. Oyunun gerçek değeriyle kimse ilgilenmiyor. Neden bahsediyor, nasıl bahsediyor, iletisi var mı yok mu, oynanmak için mi, sadece eğlencelik mi, işte herneyse kimse bununla alakadar değil. Varsa bir tanıdığın oynanır senin oyunun. Trajikomedinin absürdü diye nitelendiriyorum "empati"mi. Benim olduğu kadar herkesin olsun istiyorum. Onu görücüye çıkarmak istiyorum. Sahnelensin istiyorum, istiyorum, istiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder