Serzenip mi kendine gelecek yoksa silkenip mi kendine gelecek henüz bilemedi, dolaşıyor...

23 Mayıs 2009 Cumartesi

hayalleri denize at...

Elimizde kalanlar bizi ayakta tutanlardır. Ve yaşamak için yeterli olanlardır. Gerisi ayrıntıdır. Vefa var, gerçek var, samimiyet var, zaman var, tevazü var, şevkat var, ama acı da var hem de en etkilisinden...Bunun yanında yalan yok, kaypaklık yok, abartı yok, saçmalık yok, maske yok, riya yok...

hayalleri geri çağır...

Bugün hava ne de güzel. Ilık bir rüzgar var, ılık ılık bedeninize değip geçiyor. Su da güzel, deniz de güzel, balık da güzel, güller de güzel, açelyalar da güzel, velhasıl herşey güzel... Bunun yanında egsoz çirkin, yere tükürenler çirkin, insan görünümlü canavarlar çirkin, günün kararması çirkin, prison breakın bitmesi çirkin, kaba erkekler çirkin, hakim ideolojiler çirkin...

hayaller havada asılı...

Hep öyle kalsınlar. Ne tamamiyle tutalım, ne de uzak olsunlar. Buda'nın dediği gibi. Hayat; yemek, içmek ve tuvalete gitmekten ibarettir, gerisi koskocaman bir hiçtir, gereksizdir. Hayal kuracak kadar özgür de değiliz mutlu da. Onlar bile esaret altında, ya yeşillik isteriz ya deniz kenarı... Var mı başka bir yer tasavvurumuz? Yok, çünkü öğretilmemiş... İsteyene İstanbul paris, isteyene İstanbul trabzon çöşk yaylası...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder