Serzenip mi kendine gelecek yoksa silkenip mi kendine gelecek henüz bilemedi, dolaşıyor...

22 Ekim 2010 Cuma

bugünlerde bana bir şey oldu...
Kendimi bir gün iyi hissediyorum bir gün kötü. Depresyonda mıyım yoksa sınırında mı geziniyorum bilmiyorum. Başkasında bu halleri görsem ona bu tanıyı koyardım. Durduk yere psikopata bağlıyorum, susuyorum bir köşeye çekiliyorum, intikam planları yapıyorum. Biraz sonra sanki o planları yapan ben değilmişim gibi normale dönüyorum. Gülüyorum sohbet ediyorum eğleniyorum. Şu var ki bu gülüşler sahte. Aslında mutsuzum. Canım çok sıkılıyor. Gereksiz şeyleri kafama takıyorum. Sonra ben ne yapıyorum kendime diyip kendime çeki düzen vermeye çalışıyorum. Sana bir şey derlerse savunmaya geçme seni aciz sanmasınlar, direkt sert bir şekilde saldırıya geç ki bir dahakine cesaret edemesinler diyorum. Bazen yapıyorum bunu. Ama ben bu değilim, kinci değilim, saldırıyı çok sevmem. İnsanları incitmekten kırmaktan korkarım. Kavgada belden aşağı vuran biri hiç değilim. Kendimi kontrol etmeye çalışıyorum. Neyse hoşuma gitmiyor bu hallerim. Mutsuz olmaya da tahammülüm yok, hayatı kendime zehir etmek istemediğim gibi başkalarının da bana bunu yapmasına müsade etmek istemiyorum. Aciz gibi gözüktüğüm zaman kendime daha da sinir oluyorum. Şimdilik saldırı formülünü uygulamayı tercih edeceğim. Hiç bir türlü mutlu olamayacaksam bari onurumu kurtarayım. Bir gün fırsat benim elime geçtiğimde korkunç olacağım, acımayacağım. Bir yer edinmek istiyorsan acımayacaksın. Bugünlerde öğrendiğim bu!
not: Orhan Veli kendine havaları bahane etmişti ben de yeni işimi bahane edeyim bari.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder